Denizcilik Sözlüğü

A
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
1 ABAŞO (1) alt (2) aşağı
2 ABLİ Seren ve bumba cundalarından aşağı iki tarafa inen halatlar.
3 ABORDA Bir teknenin diğerine veya bir iskeleye yanaşması.
4 ABOSA Bosayı tut veya geçici olarak durdur, bosaya vurmak.
5 ABRAMAK Kontrol altına almak, komutası altında tutmak, üstünden gelmek.
6 AÇIKTA EĞLENMEK Bir teknenin sahilden veya iskeleden ya da limandan açıkta beklemesi.
7 AGANTA Zincir veya halatı kısa bir zaman süresi için elde tutulup bırakılmaması [Aganta iskota, aganta borina borinata].
8 AĞIZ KUŞAĞI Armuz kaplamanın en üst sırası [bindirme kaplamanın da].
9 ALABANDA Bordanın iç kısmı veya dümenin 35° ye kadar basılması.
10 ALABORA Teknenin ters çevrilmesi, altüst olma, teknenin yan yatması.
11 ALAMA KÜREK Hep birlikte kürek çekerken çekmeyi durdurmak için verilen komut.
12 ALARGA Açıkta demektir. [Alargada bekle, alarga dur][İtalyanca largo]alargaya çıkmak, [açığa çıkmak].
13 ALAYA SANCAĞI İşaret sancakları ile donatılmaya, alay sancaklarının çekilmesi denir.
14 ALBERABER Hep birlikte kürek çekmek için verilen komuta.
15 ALESTA Hazır olmak, hazır olarak apikoda beklemek Alesta tramola [Tramola etmeye hazır ol].
16 ALTABAŞO Bir yelkenin alt yakası, alt ve aşağı anlamında da kullanılır.
17 AMORA YAKASI Dört köşe bir yelkenin alt ve ön tarafındaki yaka [Karula yakası].
18 ANA GÜVERTE Geminin veya teknenin üzerinde yürünen en üstteki güvertesi.
19 ANA OMURGA Postaların bağlandığı, baştan kıça kadar uzanan ağaç / demir kısım.
20 ANELE Demir halkası.
21 ANELE BAĞI Aneleye yapılan bir çeşit bağ.
22 APAZLAMA Kemere istikametinden gelen rüzgar [Yelken seyri].
23 APİKO Demirin vira edilişinde deniz dibinden kurtulup dimdik durduğu vaziyet, veya dikkatli olarak beklemek.
24 ARİYA Yelkenin, sancağın veya çubukların aşağıya indirilmesi [Ariya sancak, ariya kürek].
25 ARMA Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı. Sabit donanım (direk çarmıhları, istralyalar).
26 ARMUZ Güverte ve borda kaplama tahtalarının arasındaki çizgi[Armuz tutmak, armuz kaplama].
27 ASKI MAPASI Bir demir kaldırmak için bedenine konmuş olan mapa.
28 AŞIRTMA PRAÇERA YELKEN Kavançalı seren yelkeni.
29 AŞOZ Kaplama tahtaları için omurga ve bodoslamalar açılan oyuklar.
30 AVARA Gemi, bot veya teknenin yanaşık olduğu yerden ayrılması [Avara etmek].
31 AYBOCU Zincirin ırgat çalıştırılarak aşağı alınması, indirilmesi.
32 AYI BACAĞI Yelkenlerin farklı kontralarda açılması [Pupa seyir].
33 AYNALIK Kıç bodoslama üzerine konan ve dümen iğneciğinin üzerine konduğu tahta levha [Ayna kıçlı tekneler].
34 AYNALIK TAHTASI Bir teknede kıç taraftaki havuzda otururken arkaya dayanmak için konulmuş olan tahta levha.
B
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
35 BABA Halat volta etmek için ağaç veya metalden yapılmış silindirik biçimde güverte veya rıhtıma bağlanmış bir eleman.
36 BABAFİNGO topgallant | Bramstenge
37 BADARNA ETMEK Bir halatın aşınmaması için üstünün halat veya koruyucu bir malzeme ile sarılması.
38 BAKLA Zincirin bir halkası.
39 BALON-USTURMAÇA Halattan, hasırdan veya sentetik malzemeden yapılmış, içi doldurulmuş veya şişirilmiş bir usturmaça çeşidi.
40 BANDOLET, BANDRA Milliyeti gösteren sancak.
41 BARBARİŞKA Tutulmakta olan bir halatın kaymaması için yapılan bir bağ çeşidi.
42 BASTİNA Palangalarda kullanılan bir nevi dilli makara [Karnıyarık bastika].
43 BASTON Ana cıvadranın üzerinde ileriye doğru uzatılmış çubuk.
44 BAŞ prow, fore, bow | Bug, Vorder-
45 BAŞ BODOSLAMA Omurganın baş tarafından teknenin başını meydana getirmek için yukarı istikamete doğru konulan ağaç parçası.
46 BAŞ KASARA Genellikle gemilerdeki baş taraftaki yüksek kısım.
47 BAŞ OMUZLUK Kemere ile baş bodoslama arasındaki yuvarlak kısım.
48 BAŞ PARİMA Bir botun baş üzerindeki analeye bağlanmış kısa halatı.
49 BAŞLI Baş tarafın kıça nazaran daha batık olması.
50 BAŞTANKARA ETMEK Tekneyi bir sahile veya kumsala baş taraftan oturtmak veya yanaştırmak.
51 BAŞÜSTÜ Bir botun baş tarafında oturabilecek ve ayakta durulabilecek platform.
52 BERMUDA ARMA Uzun bir direk üzerine yelken açmak için düşünülmüş arma tipi[Marconi arma] Bu tip armada yelken sereni yok ancak bumbası vardır.
53 BİNDİRME KAPLAMA Armuz kaplamanın birbiri üzerine konularak yapılma şekli [Bama tiriz].
54 BİTA Madeni babaların bir tanesine, halat ve zincirlerin volta edilmesi için kullanılan silindirik madeni eleman.
55 BOCURUM Yelkenli teknelerde kıç bodoslama / kıç aynalık üzerinde bulunan direğe çekilen yelken.
56 BORDA Su kesiminden yukarıda kalan kısım.
57 BORDA FENERİ Sancakta yeşil, iskelede kırmızı olarak yakılan 112,5 açılı fener.
58 BORDA İSKELESİ Bir tekneye girip çıkmak için inip kalkabilen ve içeriye alabura olabilen bir merdiven tipi [Pasarella].
59 BOSA/BOSA TUTMAK Bir halat veya zincirin bedeni üzerine bosa tutarak abramak.
60 BOŞ ALMAK Gevşek bir halatı germek için fazlasını çekmek.
61 BOŞ VERMEK Halatı kaçırmak.
62 BRANDA Eskiden yelken yapılan bir cins kumaş ya da kumaştan yapılan ve gemicilerin hamak olarak kullandıkları yatak.
63 BUMBA Yan yelkenlerin alt yakalarını germek için kullanılan bir cins seren.Yük gemilerinde yük aktarmak için ucuna palanga takılan seren.
64 BURGATA Halat ve zincir ebadını ölçmek için kullanılan bir ölçü.
65 BÜKÜN Halatın veya bir yomanın sağa veya sola doğru kollarının bükülmesi.
C
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
66 CAMADAN Camadan vurmak. Yelken alanının küçültülmesi.
67 CAMADAN BAĞI Bu küçültmeyi yapmada kullanılan bir bağ çeşidi.
68 CAMADAN KALÇEALARI Bu bağı yapmak için yelken üzerinde sıralanmış ve yelkenin her iki yüzünde bulunan bağcıklar.
69 CANKURTARAN SİMİDİ Denize düşenleri kurtarmak için çok hafif ve yüzer maddeden yapılmış, yuvarlak simit biçiminde ve bir salvoya bağlı aygıt.
70 CEVİZ Halatların ucuna tutabilmek için veya süs olarak yapılan bir cins düğüm şeklindeki işleme.
71 CIVADRA Teknenin baş tarafında dışarıya doğru eğik olarak uzanan sabit seren, genellikle yelkenli teknelerde flokları açmak için kullanılır.
72 CUNDA Uç demektir. Direk cundası, seren cundası, bumba cundası. Cunda yakası:::yelkenin seren yakalarına gelen uçlarına denir.
73 ÇALIM Geminin baş ile kıçı arasında inik meyil veya kıç tarafta su kesiminin altındaki dar kesim.
74 ÇAMÇAK Teknede biriken suyu toplamak için tahtadan yapılmış bir cins kepçe
75 ÇARMIK Direklerin her iki bordasına bağlanabilmesi için gerilmiş tel halatlar.
76 ÇENE Omurga ile bodoslamamın birleştiği köşe
77 ÇIMA Halat, elincesi veya yomaların uç kısmı
78 ÇIMARİVA Personelin tekne boyunca yan yana selamlama için dizilmesi.
79 ÇIPO Özellikle admiralti demirinde bedenin üst kısmından anelesinin altında geçen kollara dik olarak bağlanmış hareketli veya sabit ağaç veya metal kollar.
80 ÇÖRDEK YAKASI Seren yakalarının geriye bakan kısımları, üç köşe yelkenlerdeki en üstteki pik yakası
81 ÇUBUK Ana direklerin üzerine konulan ekleme direkler
Ç
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
D
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
82 DABILBATIM Gemilerin karinası yırtıldığında teknenin su almaması için postaların iç tarafına ikinci bir kaplama konur ki, bu iki kaplama arasındaki double-bottom denir. Bu bölüm safra ve yakıt deposu olarak da kullanılır.
83 DENİZ DEMİRİ denizde ve rüzgarda hareketsiz kalan teknenin dalgalar borda vermemesi için baştan veya kıçtan denize attıkları koni şeklindeki branda torba.
84 DAKRON Yelken yapımında kullanılan kumaş.
85 DESE ETMEK Halatın veya zincirin iyice gerilmesi.
86 DİNGİ Bir çifte kürekle kullanılan patalya.
87 DİREK FİSTANI Direğin güverteye girdiği veya etrafına çevrilen kuşak.
88 DOBLİN Bir halatın iki çıması arasındaki sarkık kısım.
89 DOBLİN ALMAK Bir halatın iki çımasının gemide kalmak üzere bordadaki veya sahildeki bir babaya iki, üç kez sarılması.
90 DÖKÜNTÜ Deniz yüzeyine yakın kayalık kümeler.
91 DÖŞEKLİ Altı düz olan tekne.
92 DİRİSA ETMEK Yön değiştirmek, rüzgarın dirisa etmesi, bumbayı dirisa etmek.
93 DÜMEN Gemiyi istenilen yöne çevirmek için saç veya tahtadan yapılmış olup kıç tarafa monte edilen yelpaze şeklindeki bir parça.
94 DÜMEN BAŞLIĞI Yeke evini kuşatmak - kuvvetlendirmek için dümen şaftının etrafına geçirilen maden başlık [=dümen tası].
95 DÜMEN BODOSLAMASI Kıç bodoslama.
96 DÜMEN BOĞAZI Dümen yelpazesinden yukarıda kalan kısım.
97 DÜMEN DOLABI Dümen yekesine bağlı mekanizmasını çevirebilmek için yapılmış olan aygıt. Doğrudan veya dolaylı olarak dümene kumanda eden dümeni sancak veya iskeleye yönlendiren donanım.
98 DÜMEN DONANIMI Dümen yekesi ile dümen dolabı arasında kalan tel halat mekanizma, uskurlu şaft ve kolar ile bunların geçtikleri makaralı sistemin tümüne verilen isim.
99 DÜMEN YELPAZESİ Dümenin esas ana parçası.
100 DÜMEN ZAVİYESİ Dümen yelpaze sathının omurga ile yapmış olduğu açı.
101 DÜMENCİ PUSULASI Dümen dolabının hemen önüne konulmuş olan mıknatıslı pusula.
102 DÜMENTASI Yekenin dümene bağlandığı en üst kısım.
E
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
103 EDONANIMI Mekanik olan ırgat gibi aygıtların el ile çalışabilmesi için yapılmış olan donanım.
104 EĞLENMEK Bir teknenin stop ederek veya çok ağır yol ile gideceği yere varması.
105 EL DÜMENİ Kol gücü ile bir taraftan diğer tarafa basılan dümen.
106 EL İNCESİ Bir tekneden diğerine veya sahile atılan ucunda kurşun bir ağırlığın ceviz ile kaplı olduğu ve sonuçta bir halatın bağlanarak gönderildiği, parekete savlosu gibi incecik bir halat.
107 EL İSKANDİLİ Elektrikli iskandil olmayan teknelerde,derinlik ölçmek için çımasına 5 kg lık bir kurşun asılmış ve üzerine kulaç taksimatı yapılmış olan savlo.
F
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
108 FAÇA ETMEK Seren yelkenlerin bir taraftan prasya olduğu halde kapatılması
109 FAÇUNA ETMEK Badarnanın tel veya mürnel ile sıkı sıkıya bağlanmasıdır.
110 FALAKA İki matafora cundaları arasında bulunup can halatlarının bağlandığı tel halat.
111 FARŞ TAHTALARI Ağaç bir teknenin sintine üzerindeki aralıklı tahtaları.
112 FİLİKA Savaş gemilerindeki kürekli veya yelkenli tekneler.
113 FIRDÖNDÜ Zincirin gamba almaması için aralara konan bir eksene bağlı olarak dönen iki yarım bakladan oluşan kilit.
114 FİRENGİ Güvertedeki suyun denize akıtılabilmesi için yalı kütükleri üzerinden bordaya açılan oluklu delikler.
115 FLADOR Çarmıhların gerilmesi için kullanılan sistem.
116 FLAMA Üç köşeli sancak.
117 FLASA Halatı meydana getiren incecik ipler.
118 FLOK Baş taraf çekilen üç köşe yelken.
119 FORA ETMEK Bir yere bağlanmış olan halatın oradan çıkartılması [Sivil denizcilikte:::Mola].
120 FRİŞKA Bütün yelkenleri camadan vurmaksızın kullanılabilecek derecedeki sert rüzgar.
121 FUNDO (FUNDA) Demirlemek için verilen komut.
G
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
122 GABYA Ana direk ile babafingo çubuğu arasındaki çubuk veya yelken.
123 GAGA Demirin iki ucundaki tırnakların en uç kısmı.
124 GAMBA ALAMAK Halatın veya zincirin kendi etrafında dönmesi veya burulması.
125 GENOVA Flok yerine çekilen çok daha büyük flok.
126 GERDEL Gemi ve teknelerde kullanılan tahta kova.
127 GİZ Kıç direkteki kısa seren.
128 GOMİNA MİL Uzunluğun 1/10 = 185 metre.
129 GÖNDER İnce düz ve uzunca olarak çekilmiş çubuklar. [Sancak gönderi, filika kanca gönderi, cıvadra gönderi].
130 GÖZ DEMİRİ Bir gemide kullanılan ana demirler.
131 GRADİN YAKASI Bir yelkenin yan kenarları.
132 GRANDİ DİREĞİ Birden fazla direkli gemilerdeki en yüksek direk.
133 GULET Brigten küçük iki direkli hafif armalı pruvası kabasorta armalı, praçılaya benzer uskuna.
134 GURCATA Bir direk üzerinde çanaklık kurmak için mauna kolları üzerine omurgaya aykırı olarak yerleştirilen kollar. Yelken teknelerinde direkten inen istrelyaları açmak için kullanılan kollar.
135 GÜVERTE Gemilerde ve teknelerde baştan kıça kadar döşenmiş tahta veya madeni platform döşeme.
136 GÜVERTE KAPLAMASI Güvertenin kaplanması için kullanılan malzeme.
137 GÜVERTE HATTI Güvertenin bordadaki izdüşümü.
Ğ
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
H
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
138 HALAT Bitkisel sentetik veya çelikten yapılmış ve bükümlenerek çeşitli kollarda birbirlerine sarılmış, bükülmeye ve çekmeye uygun urgan.
139 HALAT BOSA Demir atıldıktan sonra demirin ağırlığını ırgat üzerinden almak için çımaları güvertedeki mapalar bağlı diğer uçlarında ceviz bulunan kısa halatlar.
140 HAMLA (HAMLE) Kürek çekilirken küreğin bir periyot içindeki mesafesi.
141 HAMLACI Kürekli teknelerde serdümene en yakın kürekçi.
142 HAVUZLUK Yelkenli veya kürekli bir teknede kıç tarafta topluca oturulacak yer.
143 HIRÇA MAPASI Zincirin zincirlikteki çımasının omurgaya bağlandığı kilit.
144 HİSA ETMEK Bir şeyi yukarı kaldırmak. [Hisa sancak, hisa kürek].
I
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
145 IRGAT Demir almada, halatları dolayıp gemiyi yanaştırmada veya karaya çekmede kullanılan, hidrolik, elektrikli, istimli veya insan kuvvetiyle çalıştırılan yatay veya dikey mekanizma [Yatay ve manivela kuvvetiyle çalıştırılanlar = bocurgat].
146 ISKAÇA Direk ve cıvadraların alt başların alt başlarındaki topukların yerine oturması için açılmış olan yuva.
147 ISKANCA Değiştirmek [nöbet, vardiya, kürek].
148 ISKARMOZ Kürekli teknelerde küreğin bağlanması veya oturması için ay veya çelik şeklindeki lumbar ıskarmoz denilen aygıtlar.
149 ISKOTA Yelkenlerin iskota yakalarını kullanmak, yelkeni rüzgar ile doldurmak için halat - palanga donanımı.
150 ISKOTA YAKASI Kabasorta yelkenlerde alt yakalar randa, pik veya floklarda alt geri köşe.
İ
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
151 İÇ OMURGA Postaları [bir ahşap teknede] omurgaya daha sıkı bağlamak için baştan kıça kadar uzanan ikinci bir omurga.
152 İĞNECİK Dümenin kıç bodoslamaya bağlanabilmesi için, erkek ve dişi olarak konmuş olan menteşe.
153 İSKANDİL Denizin derinliğini ölçmek.
154 İSKANDİL Kurşunu İskandil salvolarının bağlandığı ağır kurşun - ağırlık.
155 İSKANDİL SALVOSU İskandil kurşunlarının bağlandığı işaretli salvo.
156 İSKARÇA Bir liman veya koy içindeki kalabalık tekne gurubu, karışık olarak demirlemiş olan tekneler topluluğu.
157 İSKELE (1) Teknenin sol yarısı. portside | Backbord
158 İSKELE TAVASI İskelelerin alt ve üstünde girip çıkmada ilk basılan platform.
159 İSPAVLO Katrasız kendirden yapılmış iki kollu sicim [kırnap].
160 İSTİNGA Yelkenleri toplamak için kullanılan selviçe [Hareketli donanım].
161 İSTİNGA ETMEK Yelkenleri toplamak.
162 İSTRALYA Direk ve çubukların cundalarında baş ve kıça doğru inen sabit arma, veya teknelerin postalarını baştan kıça kadar birbirlerine bağlayan kuşak.
J
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
K
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
163 KABASORTA ARMA Serenleri direklere dik ve kemere istikametinde olan dört köşe yelkenli arma.
164 KALASTRA Kuntra güvertelerin üzerine alınan filikaların oturtuldukları ağaç veya metal kürsü.
165 KALOMA Demir üzerinde bulunan teknelerin denizde bulunan zincir mesafesi. Boşluk ve rahatlık, tolerans, ölçülü.
166 KALOMA ETMEK Zincir gerektiğinde daha fazla salmak, [Kaloma vermek]
167 KANA RAKAMLARI Gemilerin çektikleri su derinliğini göstermek için baş ve kıç dikmeler hizasına sancak ve iskele taraflara desimetre veya feet cinsinden çizilmiş rakamlar [Romen ve italik].
168 KANDİLİSA Yelkenleri yukarı kaldırmak için kullanılan halat.Trinket ve maestra serenlerinin kandilisası :::ıstriseGabya serenlerin kandilisasına :::MantiFlok ve randa yan yelkenlerin kandilisasına:::Çördek /Mandar denir.
169 KAPELE MUŞAMBA Pusla, dümen dolabı, kaporta, vinç gibi kısımların yağmur ve güneşten korunması için yelken brandasından yapılmış kılıfların geçirilmesi için verilen emir.
170 KAPLAMA Postaların üzerine boyuna kaplanan saç veya tahtalar.
171 KAPORTA Gemi veya tekne içindeki kapılara ve güverteden aşağı iniş ve çıkış merdivenlerinin üzerindeki kapalı yerlere denir.
172 KARANFİL Pruva ve grandi direği cundaları arasındaki tel halat.
173 KARAVELE KAPLAMA İçi kutrani dışı armuz kaplama olan bir kaplama şekli.
174 KARİNA Bir teknenin su altında kalan ıslak kısmı (dış kısmı).
175 KARULA YAKASI Bir yan yelkenin direğe yakın alt yakası (köşesi).
176 KASA Halatların çımalarına açılmayacak şekilde yuvarlak şekilde yapılan ve dikişle emniyete alınan yuvarlak büyük halkalar.
177 KASARA Teknelerin baş orta ve kıç kısımlarında güverteden daha yüksek olan güvertelere veya kısımlara denir.
178 KASTANYOLA Demir zinciri akarken durdurabilmek için ırgat etrafına konan demir veya çelik şerit çember (bir çeşit fren balatası).
179 KAVANCA Herhangi bir şeyi bir taraftan diğer tarafa geçirmek veya aşırmak ya da bir yerden diğer bir yere aktarmak.
180 KEMERE Güvertenin döşenebilmesi için posta uçlarını birleştiren enine (omurgaya dik) konan kısımlardır. (yarım olanına ÖKSÜZ KEMERE denir).
181 KERTE Bir dairenin 32 de biridir (11 derece 15 dakika).
182 KERTERİZ Herhangi bir maddenin bir tekneden olan yönünü mıknatıslı veya cayro pusla ile tayin etmek veya ölçmek.
183 KERYE İki haltı birleştirmek için veya halatın çımasına geçici kasa yapmak için [sadece madeni halatta] kullanılan cıvatalı mengene.
184 KIBLE Güney.
185 KIÇ Teknenin geri tarafı.
186 KIÇ BODOSLAMA Omurgadan kıç taraf kaldırılan dik kısım [Ağaç veya maden].
187 KIÇ GÖNDERİ flag staff | Heck
188 KİLİT 12,5/15 kulaç zincir uzunluğu veya iki kilit zinciri birbirine bağlayan bir tarafı değirmi diğer tarafı harbili bir cins zincir baklası.
189 KİNİSTİN VALFI Gerektiğinde bir tekneye denizden su almak için su kesiminden aşağıya konmuş ve gerektiğinde uzaktan açılıp kapatılabilecek valf.
190 KOÇ BOYNUZU Baş ve kıç omuzluklar ile mataforaların üzerinde bulunan ve halat volta etmek için kullanılan boynuz şeklinde iki kulaklı madenler.
191 KOL Flasaların bir tarafa bükülmesi sonucu halatta elde edilen elemanlar. Flasa gibi bütün halat boyundadırlar.
192 KOLTUK Bir teknenin aborda olduğu yere sıkılması için baş ve kıç omuzluklardan verdiği halat.
193 KONTRA MİZANA DİREĞİ Mizana direğinin gerisindeki direk.
194 KONTRA OMURGA Ana omurganın aşınmaması için altına konan şerit halindeki parça.
195 KONTRA TAVLON GÜVERTE Eski harp gemilerine ait bir güverte katı.
196 KONTRATA MİZANA DİREĞİ Kontra mizanadan sonraki kıç direk.
197 KÖRKAPAK Lumbuzları içerden kapayan demir kapak.
198 KUNTRA Iskota yakasına bağlanan iki inceden birisi iskota olarak kullanıldığında diğeri kuntra olur. Kontra kontr kelimesinden gelme olup, karşı-zıt-yedek anlamında kullanılır.Kuntra omurga, bodoslama-grandi-güverte gibi Kuntra flok-kuntra mizana ve benzeri.
199 KURTAĞAZI Yatlarda halatın geçmesi için teknenin kenarına tutturulmuş, açık ağız biçiminde metal parça. Halatın küpeçteyi yaralamamsı için, halatın manevra esnasında içinden geçtiği madeni aksam.
200 KUTRANİ KAPLAMA Ahşap diagonal (çapraz) kaplama.
201 KÜPEŞTE Güverte üstündeki borda kaplaması.
202 KÜREK LUMBARI Askeri filikalarda iskarmoz yerine küreklerin oturtuldukları oyuk yerler (küpeştede takazlık tahtasında).
L
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
203 LAÇKA Boşver, boşalt, boşalmış gevşemiş anlamında.
204 LALE HALATI Dümenlerin denizli havalarda düşüp kaybolmaması için dümen yelpazesinden geçip teknenin kıçına bağlanan bir ince savlo.
205 LARMO Flokların açıldığı istralya. (Bazen flok larmosu da denilir).
206 LAVA ETMEK Boş al ve ger anlamında bir emir (Boşunu al).
207 LAVRA DELİĞİ Bir teknenin içindeki suyu askıya alıp boşaltmak için açılmış delik. (Genellikle kıç tarafta havuzluğun altındaki kruzlu yerde).
208 LİF Nebati halatın yapıldığı malzemenin en ince parçası.
209 LİGA CAMADAN Yelkeni küçült, camadana vur demektir.
210 LİMBO Bir şeyin bir taraftan diğer tarfa aktarılması. (Marmara etmek sadece sıvı içindir.)
211 LİVAR Balıkçı teknesinde balıkların taze kalması için alt tarafı denizle ilgili tahta havuz.
212 LOÇA Demir zincirinin akması için açılmış deliklere geçirilmiş madeni oluk.
213 LOKMA Zincirin baklalarının ortasına takviye için konmuş parça.
214 LUMBARA AĞIZI Gemilere girip çıkılan bordada açılan dört köşe kapak.
215 LUMBUZ Gemideki pencerelere verilen isim.
M
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
216 MANDAR Yelkenli teknelerde, yelkeni ve/veya yelkenleri direğe basmaya yarayan basit makaralı sistemlerdir.
217 MANİKA Bir teknenin alt kısımlarına güverteden aşağıya doğru havalandırma için konulan geniş boru.
218 MAPA Sabit halka.
219 MARTİN DEMİRİ Çipo ve kolları aynı düzeyde ve kolları da beden etrafında dönebilen bir sistemdeki demirdir.
220 MASTALYA Tahta leğen.
221 MASTORİ POSTASI Bir teknedeki en geniş posta.
222 MATAFORA Teknelerde veya sahilde filika veya botların asılabilmesi için uçlarında palanga bulunan aygıt.
223 MATAFYON Yelken ve tentelerin delik açıldığında yırtılmaması için delik etrafının takviye edildiği alüminyum veya halat yassı halka.
224 MAYNA ETMEK Aşağı indirmek (ağır ağır).
225 MEME Demir kollarının demir bedenine birleştiği noktanın alt kısmı.
226 MEZESTRE Yarıya kadar indirmek.
227 MİL (DENİZ MİLİ) Denizdeki uzunluk ölçüsü. Ekvatorda 1 derece = 60 deniz miline denk gelir. (1 deniz mili = 6080 feet = 1852 mt )
228 MİZANA DİREĞİ 3 direkli bir yelkenli gemide en kıçtaki direktir.
229 MEVCET Hamak sarılan incelere denir.
N
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
230 NETA Muntazam, düzgün, tertipli veya emniyetli anlamına gelir.
O
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
231 OMURGA Bir teknenin postalarının üzerine oturtulup bağlandığı ve baştanckıça kadar devam ettiği ağaç/madeni parçalardır. Genellikle küçük teknelerde yekpare olur.
232 OMUZLUK Teknenin baş ve kıç tarafındaki 45 derecelik açı civarındaki istikamet.
233 ORSA Yelkenleri elden geldiği kadar rüzgarın estiği tarafa yaklaştırarak seyretmek. (Orsasına seyir)
234 ORSA YAKASI Bir yelkenin direk tarafındaki veya rüzgar üstü tarafındaki yakasıdır.
235 ORSA ALABANDA EĞLENMEK Rüzgarı bordaya alarak, yelkenleri birbirinin aksine alıp tekneyi yolundan alıkoyup vakit geçirmektir.
236 ORSA ALABANDA TRAMOLA Teknenin başını rüzgara alıp bir kuntradan diğer kuntraya geçmektir.
237 ORSA HALİNDE Bir teknenin mümkün olduğu kadar rüzgarın estiği cihete yakın seyredişi.
238 ORSA PUPA ÇEMBERİ Bumbanın cundasına yakın ve iki tarafında da mapa bulunan madeni çember.
239 ORSADA KAZANMAK Bir teknenin orsa seyrinde az düşme yapıp istediği tarafa gidişte kazanması.
240 ORSAYA KAÇMAK Bir yelkenli teknenin devamlı olarak baş tutamayıp rüzgar üstüne kaçmasıdır.
Ö
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
241 ÖKSÜZ KEMERE Kemerenin ortadan kesilmiş olarka yanda kalan kısımları.
P
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
242 PUPA PALANGASI Ana yelkenin üst yakasını germeye yani üst yakasındaki toru azaltmaya yarayan ve bumba yüksekliğini ayarlayan direk ile bumba arasındaki palanga sistemidir.
243 PUSLA Rota istikametlerini gösteren, kerteriz alıp mevki konmasına yardım eden mıknatıslı veya cayro devvaresi ile çalışan seyir aletidir.
244 PUSLA KARTI Pusla ibrelerinin üzerine oturtulmuş derece veya kerte taksimatı bulunan daire şeklinde bir karttır.
245 PUSLA MİHVERİ EKSENİ Pusla kartının merkezinin oturduğu ucu sivri bir iğnedir.
246 PUSLA TASI Mıknatıslı pusulalarda pirinç veya bakırdan yapılmış (manyetik etkisi olmaması için) yarım küre biçiminde içi boş bir tastır.
247 PUTA Koymak, donatmak (puta kürek).
248 PALAMAR Gemilerin rıhtıma veya iskeleye bağlanmasında halattan daha kalın yomalara verilen isim.
249 PALANGA Bir halat ve anaz iki makaradan oluşan kaldırma mekanizması.
250 PALAVRA GÜVERTE Eskiden harp gemilerinde topların bulunduğu güverte.
251 PASARELLA Tekneye iniş ve biniş için kullanılan ahşap veya metal mekanizma.
252 PATALYA 1-3 çifteye kadar kürekli ahşap teknelere harp gemilerinde verilen isim.
253 PATRİSA Çubukların bağlanması için cundalarından aşağı ve geriye doğru inen ve tekneye bağlanan sabit arma
254 PİK Giz veya serenlerin üzerine açılmış üç köşe yelken.
255 PİK YAKASI Bir yan yelkeninin üst ve köşedeki yakasıdır.
256 PİYAN Bir halatın çımasının açılıp dağılmaması için çımasına ıspavlo veya gırcala ile yapılan bir çeşit düğüm şekli.
257 PORTUÇ Alet edevat veya boya gibi sair şeylerin saklanması için kullanılan dolap veya kamara gibi yerler.
258 POSTA Üzerine kaplama tahtalarının [veya saçların] tespit edildiği ağaç veya maden eğriler [kaburga]
259 PRUVA Bir teknenin ön tarafı, baş bölümü. Bir teknenin ön tarafından ileri istikameti.
260 PRUVA DİREĞİ Birden çok direkli teknede baş taraftaki ilk direk.
261 PUNTEL Güvertenin kuvvetlendirilmesi için alttan dikine konan destek veya güverte üzerindeki vardevelaların tutmak için güverteye dik olarak konulan demir çubuklar.
Q
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
R
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
262 RADANSA Halatların çımalarında kasa yapmakta kullanılan madeni halka biçimindeki malzeme.
263 RANDA YELKENİ Yelkenli bir teknede en geriye açılan yan yelkeni.
264 RODA Kullanılmamış, açılmamış nebati halat sargısı.
265 ROTA Geminin üzerinde gittiği çizgi.
266 RUBA ETMEK Yelkenle rüzgarı başa alarak tekneyi geriletmek.
267 RÜŞVET GÜVERTE Yolcu gemilerinde filikaların üzerine oturtulduğu kalastraların bulunduğu güverte.
268 RÜZGAR ALTI Rüzgarın estiği yönün aksi.
269 RÜZGAR YAKASI Bir yelkende rüzgarın estiği taraftaki yaka.
270 RÜZGARÜSTÜ Rüzgarın estiği yön.
S
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
271 SAFRA Bir teknede denge sağlanması için sintinesine konan ağırlık.
272 SAĞANAK Rüzgarın eserken birdenbire şiddetli esmesi.
273 SALMA Bir teknenin rüzgara veya akıntıya bağlı olarak dönmesi.
274 SALMA OMURGA Yelkenli bir teknede içerden indirilip kaldırılan madeni veya ağaç levha.
275 SALPA Demirin deniz dibinden kurtulması, ağırlığını zincire binmesi.
276 SANCAK ALABANDA Dümenin sancak tarafa doğru en çok basılabilmesi için verilen emir.
277 SANCAK GÖNDERİ Kıç tarafa güverteden sancak çekmek için dikilmiş gönder.
278 SARAVELE Yelkenin sarılması için verilen komuta denir.
279 SAVLO Sancak çekmek için kullanılan 1,5 burgatalık ince halat.
280 SELVİÇEV Yelkenli bir gemi armasındaki hareketli halatlar.
281 SEREN Direkler üzerinde yelken açmak için ve işaret çekmek için yatay olarak bağlanmış gönder.
282 SEREN YAKASI Yelkenlerin derene bağlı üst kısımları. (matafyon yakası).
283 SEYİR DEFTERİ log, logbook | Logbuch, Bordtagebuch
284 SIĞ SU Denizin (genellikle sahil kısmına yakın) herhangi bir kısmında teknelerin seyretmelerine uygun olmayacak şekilde az su bulunan pek derin olmayan yerlere denir.
285 SİLYON FENERİ Gece ve karanlıkta gemilerin seyir halindeyken pruva ve grandi direkleri cundalarında yaktıkları ufkun 20 kertelik bir sahasından berrak havada en az 5 milden görülebilen ve pruvadaki grandiye nazaran daha aşağıda olan fenerlerdir. (Beyaz renklidirler).
286 SİNTİNE Bir teknenin su altında kalan ıslak kısmının iç tarafıdır.
287 SİS İŞARETİ Siste seyir halindeki gemilerin birbirlerine durumlarını belirtmek üzere düdükle verdikleri işaret.
288 SİS KAMPANASI Demirde veya şamandırada yatan gemilerin siste mevkilerini belirtmek için çaldıkları kampana
289 SİY A Kürek çekerken tekneyi geriye itmek için verilen komut.
290 SOĞRA (SOKRA) Armuz kaplamada, kısa gelen kaplama tahtalarının uçlarının birleştiği yerdeki çizgi.
291 SUGA ETMEK Vira edip sıkıştırmak. (Suga kastanyola, suga cıvata vb).
292 SU HATTI water line | Wasserlinie
293 SÜBYE ARMALI Direklerinde seren yelkenleri olmayıp sadece yan yelkenleri bulunan tekneler.
294 SÜLYEN Yeni konan ya da raspa edildikten sonra temizlenmiş olan çelik veya demir saçlar üzerine koruyucu bir astar olarak sürülen genellikle kırmızı renkteki boya
295 SÜRME OMURGA Salma omurga da denilebilir. [Ana omurga bedenine açılan bir yarıktan aşağı yukarı hareket ettirilebilen tahta veya madeni levha şeklindeki omurga olup yelkenli teknelerde yelkenle seyir anında devrilmemek veya rüzgar altına düşmemek için kullanılır].
Ş
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
296 ŞAPKA Direklerin üst uçlarına geçirilmiş yuvarlak tabla.
297 ŞEYTAN ÇARMIHI İki halat arasına ağaç basamaklarla yapılan bordadan sarkıtılan merdiven.
T
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
298 TALVEK HATTI Boğazlarda ortadan geçtiği varsayılan hat.
299 TARAK GEMİSİ Limanları ve geçitleri derinleştirmek için kepçeli olarak yapılmış özel gemi.
300 TAVA Borda iskelelerinin altında ve üstünde durulacak yer [İskele tavası].
301 TAVLON GÜVERTE Çok güverteli gemilerin üsten itibaren aşağıya doğru beşinci güvertesi.Eski harp gemilerine ait bir güverte katı.
302 TAYFA Ticaret gemilerindeki gemiciler.
303 TENTE Güverteyi yağmur ve güneşten korumak için güverte üzerine açılan branda veya başka bir malzememden yapılmış örtü.
304 TENTE OMURGASI Tentenin orta kısmına ve altına konulan ağaç.
305 TERSANE Gemi yapılan fabrika, tezgah veya sanayi merkezi.
306 TİRENTİ Bir halatın çekilen çıması.
307 TIRNAK Demirin kollarının ucundaki tırnak şeklindeki kısım.
308 TOKA ETMEK Bir şeyi yerine kadar kaldırmak [Sancak toka etmek, işaret toka].
309 TORNİSTAN Geri gitmek
310 TRAMOLA Yelkenle seyirde rüzgarın bir kontradan diğer kontraya önce pruvanın geçmesi ile yapılan dönüş.
U
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
311 UÇKURLUK Bir sancağın direk veya rüzgar üstü tarafındaki yakasındaki takviye edilmesi için geçirilen beyaz renkli şerit. Bu taraftaki yakaya uçkurluk yakası ve içinden geçirilen ve iki ucunda da kanca bulunan salvoya da uçkurluk salvosu denir.
312 USKUNA Pruva direği kabasorta armalı, grandi direği sübye armalı iki direkli yelkenli tekne.
313 USTURMAÇA fender | Fender
Ü
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
V
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
314 VARAGELE İki nokta arasında gerilmiş olan kuvvetlice bir halat üzerinde hareket eden bir makaraya bağlı sepet veya iskemle donanımlı insan ve eşya taşımak için kullanılan donanım.
315 VARDAVELA Teknelerin küpeştelerinde ve borda iskelelerinde personelin korunması için dikilmiş bulunan sabit veya yatar kalkar puntellerin üzerine yatay olarak geçirilmiş demir veya ağaç tiriz.
316 VARDAVELA PUNTELİ Küpeştelere konmuş olan ağaç veya demir sabit veya yatıp kalkan punteller.
317 VARİL Mancana büyüklüğündeki madeni fıçı
318 VASAT Teknenin ortası.
319 VELEDİBARKA Fırtınalı havalarda pruva ana istrelyası üzerine açılan flok.
320 VELEİSTRALYE YELKENİ Pruva direğinden sonra gelen direk üzerine açılan yan yelkenin sereni
321 VELENA Direkler arasındaki istrelyalar üzerine açılan üçgen şeklindeki yelkenler.
322 VENTO Bumbaları ve mataforaları bir taraftan diğer tarafa dirisa edebilmek ve sabit tutabilmek için cundalarından alınan halatlar. Bu halatlar gerekirse palangalara da bağlanır.
323 VİNÇ Gemiye yük alıp vermede kullanılan, ambar ağızlarına yakın olarak konmuş hidrolik - elektrik veya istimle açılan makineler.
324 VİRA Vidayı, cıvatayı, ırgat veya vinci çevirmek sarma yönünde verilen komut.
325 VİYA Gemiyi veya tekneyi istenilen rotaya döndükten sonra, istenilen yöne seyredilmesi için verilen komut.
326 VOLTA Bir halatın babaya veya biteye bir kez dolaştırmak
327 VOLTA ALMAK Halatın veya demir zincirinin birbirine dolaşması.
W
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
X
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
Y
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
328 YAKA Yelkenlerin köşelerine ve yakalarına denir.
329 YAKAMOZ Su içinde ışık biriktirebilen tekhücrelilerin total yansıma halinde ışıldaması.
330 YALPA Teknenin sancaktan iskeleye, iskeleden sancağa dalgaların bordadan alınması ile sallanması.
331 YALPA OMURGASI Teknelerin yalpalamasını azaltmak için karina kısmına baştan kıça doğru uzunan omurga biçimindeki çıkıntı.
332 YAN YELKENLER Yarım serenler ve gizler üzerine açılan yelkenler ile flok ve valenalar.
333 YASLAMAK Bir teknenin hareket kabiliyetini kaybederek, akıntı veya rüzgar etkisi ile bir rıhtıma veya başka bir tekne üzerine düşmesi.
334 YEKE Dümen başına takılıp dümenin istenilen tarafa basılması için kullanılan demir veya ağaçtan yapılmış kol.
335 YELPAZE Dümenin su içindeki en geniş kısmı.
336 YOMA Genellikle kalın halatlara denir.
337 YÜRYA Bir palanganın tirentisini veya bir halatın elle çekerken üzerine yatarka mola vermeksizin çekmek.
Z
# Kelime Açıklama İngilizce Almanca
338 ZİNCİR MANİKASI Zincirlik ile üst güverte arasında zincirin arasından geçtiği madeni boru.
339 ZİNCİRLİK Teknelerin baş tarafında başaltında demir zincirlerinin muhafaza edildiği yer.
340 ZIRH GÜVERTE Eski zırhlı harp gemilerinde mermilerin delip geçmemesi için konan çelik güverte